muradsultan87 @ gmail.com

 

Din Adamı ve Toplum

Günümüzde toplumumuzun içinde yaygınlaşan ve yanlış anlaşılmalara sebep olan konu!

Din adamın veya hocanın siyasetle ne işi olabilir veya toplumsal denge de ki etkisi ne olabilir, daha doğrusu toplumun problemini çözmede nasıl rol alabilir?

 

Bu konu günümüzde tartışılır hal alarak halkımızın arasında anlaşmazlıklara neden olmaya başladı.

Geçmişteki Din ve İslam eksenli tarih ve medeniyetimiz, bir çok yönü ile farklı uygarlıklara ışık tutacak iken, hâlâ birileri tarafından Din adamların toplumuzun içinde ki sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel faktörlerde olumlu ve etkili rol almaları eleştirilerek, tenkit edile bilir oldu.

Burada açıklamam uzun süreceği için, sadece vurgu yapmak isterim ki: Tüm cihana hükmeden Osmanlı padişahlarının tahsil ve eğitimlerini inceleyecek olursak, bir çoğunun Din Alimi ve Din Adamı olduklarına şahitlik etmiş olacağız. 

Din Adamın tanımı: (İmam, Hoca)

Lügat Anlamlarına bakacak olursak;

İmam, günümüzün tabiri ile: Din Adamı - Lügatte, önder, reis, işaret, misal ve rehber gibi anlam ve manaları ihtiva eder.

Istılahta ise; muhtelif görevlerle addedilir - dînî hayâtı Kur’an ve sünnet doğrultusunda topluma rehberlik ile dîni temsîl ederek hizmeti veren imâm-hatib, vâiz, müezzin ve müftü, devlet reisi, ilimde otorite olmuş kişi, camide cemaate namaz kıldıran zât, farklı görev ve vazifeleri icra eden şahıs.

 

Nitekim Müslüman toplumun içinde, hoca ve Din adamı vardır ve var olmak zorundadır. Hoca veya Din adamı; Hıristiyan din adamları olan rahipler gibi, kendilerine özgü yaşantıları ile, tenha bir yere çekilerek dünya nimetlerini terk ederek, sosyal hayat ve tabi haklarından vazgeçerek, toplumdan tecerrüt edemezler. Bilakis, sosyal yaşamın her alanında var olduğunu belli ederek, toplumu ilgilendiren bütün hayırlı faaliyetlere iştirak ederek, hayır ve hasenata vesile olurlar.  Evlenir, aile kurar, bulunduğu toplum ve Ülkesi için faydalı bireylerin yetiştirilmesinde rol alır ve gelecek nesiller için yol göstericisi olur. Halktan ayrı bir sınıf teşkil etmeksizin tam tersi, halkla iç içe olur. Hem Din ve diyanetin hem de Dünya ve siyasetin içinde önemli yerler alır, hem yaşar hem de yaşatır. Toplumun sosyal değişim ve dinamikleri ile bir bütün olur. Gerektiğinde seçmen olur, gerektiğinde halka hizmet etmek için seçilecek aday ve önder olur.  Bu vasıflarla beraber, en başta - ilim ve güzel ahlakı ile başaklarına örnek teşkil eder.

Bu konuda, bize örnek olan, en büyük ve en güzel yegâne önder; Efendimiz (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) idi.

Efendimiz (S.A.V) hem Dini Lider, hem başkan, hem hakim, hem de yöneticiydi. Bir Peygamber olarak aynı zamanda devlet adamı idi. Siyasi, diplomatik, bürokrasi ve idarecilik alanlarında önemli adımlar atmış bu alanlarda muasırlık mesajlar vermişti. Allahü teâlânın Kendisine vermiş olduğu yüksek idarecilik, kabiliyet ve özellikleri ile bulunduğu toplum içinde ki münasebet ve muamelelerinden dolayı düşmanlarını bile kendine hayran bırakmış, takdirlerine şayan olmuştu.

 

Dinimiz de bu meselenin önemini vurguluyarak Ayetle buna açıklık getirmiştir:

‘’Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir’’.

(Nisâ Suresi – 59)

 

Görüldüğü üzere, Allahü Teâlâ Kendisine, Peygamberine (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) ve ‘sizden olan ülü’l-emre de’ itaat etmemizi emretmiştir - Yani kim olursa olsun, fakat sizden olan ve İdareci olarak seçilen ister siyasi, ister dini otoritesi olsun ona itaat etmeniz farz olur. Peki ülü’l-emr kimdir? Sözlükte “emir sahipleri” mânasına gelir. Emir kelimesi “iş” ve “buyurma” anlamlarını içerdiğinden ülü’l-emr hem yetkili hem de görevli kimseleri ifade eder. 

 

Şimdi bu konuda yaygara yapanlar, atıp tutanlar. Bize şunu açıklaya bilirler mi? Hoca, siyasete karışmasın; ama konu seçmeye geldi mi, ilk önce sizi seçsin ve oyunu sizden yana kullansın, öyle mi?!

Hoca topluma karışmasın - hizmet adına, siyasi faaliyetlerinde bulunmasın, sadece camide namaz kıldırsın; ama konu düğün ve dernek oldu mu, bir an önce toplumun içinde bulunarak , hemen gelip nikâhınızı kıysın veya Cenaze namazı kıldırıp Mevlid okusun öyle mi?! Hani topluma karışmayacaktı …???