orxanulfanov @ hotmail.com

Orhan ULFANOV

Bilindiği üzere AGB(Ahıskalı Gençler Birliği) 25.11.2017 tarihinde AGB II. Genel Başkanlık Seçimi’ne giderken DATÜB(Dünya Ahıska Türkleri Birliği) 04.11. 2017 tarihinde III. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirildi. Şimdi burada kısaca bir kıyaslama yapmaya çalışacak ve kararı sizin vicdanınıza bırakacağım.

Bir tarafta DATÜB Genel Başkanlığı’na tek aday çıkarken bu tarafta AGB Genel Başkanlığı’na üç kişi adaylığını koydu. Hem de bunlardan biri bayan!

Diğer tarafta delegeler ikamet ettikleri bölgelerde Ahıska Türklerinin oyuyla değil birilerinin onayı ile delege olurken bu tarafta delege sıfatını taşımakta olan temsilcilerimiz bizzat gençlerin oyları ile seçilmekte.

Diğer tarafta Ahıska Türklerinin oylarına başvurarak değil merkezden birileri tarafından seçilen delegelerle genel başkanlık seçimi yapılırken bu tarafta AGB Genel Başkanı şehirlerde sandıklar kurularak bizzat gençlerin oyları ile seçilmekte. Tıpkı bundan üç yıl önce olduğu gibi.

Diğer tarafta DATÜB kurulduğundan bu yan aynı kişi üçüncü kez genel başkanlığa getirilirken bu tarafta AGB Genel Başkanı Orman ULFANOV tekrar adaylık hakkı olmasına rağmen yeni fikir, görüş, düşünceye sahip gençlerin başa geçmesi için AGB Genel Başkanlığına ikinci kez adalığını koymaktan imtina etti.

Diğer tarafta aynı kişi üçüncü defa adaylığını koyup genel başkan olabilirken bu tarafta AGB’nin tüzüğü gereği iki defa Genel Başkan seçilen şahsın bir dönem ara vermesi gerekiyor.

Diğer tarafta DATÜB Genel Başkanı’nı genel merkezlerinden beş buçuk bin kilometre uzakta olan Kazakistan Almatı’da kapalı kapılar ardında seçerken bu tarafta genel başkan bizzat gençlerimizin eğitim gördüğü şehirlerde sandıklar kurularak seçiliyor.

Diğer tarafta herkese Gençlik Kolu diye yutturmaya çalıştıkları DATÜB Gençlik Komisyonu’na DATÜB Genel Başkanı oğlunu atarken bu tarafta gençler Genel Başkanını, Temsilcilerini kendi oyları ile belirliyorlar.

Yukarıda özet halinde geçtiğim bu kıyaslamaya baktığımızda anlaşılan o ki Ahıskalı gençler çok zor ve meşakkatli olsa da, zaman, çalışma, çaba, bilgi ve efor gerektirse de yüksek yetili insanların yaşamak istediği demokrasi ve demokratik sistemden yanayken, birileri oligarşi ve otokrasi sistemde yaşamak istiyor ve bundan zevk alıyor.  John Stuart Mill Faydacılık eserinde şöyle diyor: ‘’Yüksek yeterlerin kullanıldığı bir yaşam biçiminin, her ikisini de eşit derecede tanıyan ve her ikisini de eşit derecede takdir eden ve tadını çıkarabilen insanlar tarafından, yalnızca düşük olanlara hitap eden yaşam biçiminden daha fazla tercih edilmesi tartışılmaz bir gerçektir… Hiçbir akıllı insan aptal olmaya razı olmaz, hiçbir aydın kişi cahil olmayı tercih etmez, hiçbir duygu sahibi ve vicdanlı kişi bencil ve sığı olmayı istemez, hatta ahmak, cahil olanların hayatlarının çok daha tatminkâr olduğuna ikna edilseler bile’’.

 Özetle isteyen herkesin aday olması, Genel Başkanın sandıklar kurularak oy kullanarak seçilmesi, temsilcilerin oylar ile belirlenmesi gibi yüksek hazzı, duyguyu tatmış gençlik düşük olan otokrasiyi, oligarşiyi asla kabul etmeyecektir. Dolaysıyla yavaş ama sağlam adımlarla ilerleyen Ahıskalı gençler her geçen gün çoğalarak ve büyüyerek yakın bir zamanda sizin bu çağ dışı sisteminizi yerle yeksan edecektir. Bundan emin olun! Çünkü geriden yüksek yetilere sahip Ahıska gençliği geliyor.