canbeyza42 @ gmail.com

AHISKA TÜRKLERİNDE DÜĞÜN MERASİMİ*

Düğün merasimi, Ahıska Türklerinin hayatında en tatlı sevinci, süsü ve en mutlu anları teşkil eder. Türklerin en hazin duyguları, en hafif duyguları, düğünde gerçekleşir. Toplum, kendi geçimini, hayat ışığının ebediliğini düğünde anar. Halk, kaygılarını ve acılarını düğünde giderir. Sonsuz saadete ve hoş düşüncelere düğünde yer vermeye çaba gösterir.

Ahıska Türklerinin düğün merasiminin muhtelif dönemleri var. Antalya’da yaşayan Ahıska Türkleri arasında derlediğimiz düğün bilgileri şöyledir:

1. Kız saraflamax (kız beğenmek): Evlendirilmesi düşünülen oğlan için ilk yapılacak iş, ona uygun bir kız bulmaktır. Akıldan geçen, tavsiye edilen veya göze çarpan kızlar soruşturulur; kim olduğu öğrenilir, beğenilir ve karar verilir. Bu ilk hazırlığa kız saraflama denir.

2. Elçilux: Beğebilip karar verilen kız artık ailesinden istenmelidir. Bu da âdete göre, iyi gün sayılan cuma akşamına denk getirilir. Oğlanın anası, babası veya yakın bir akrabası gider, ailesinden kızı ister. Buna elçilik denir.

3. Şerbet içme: Yine bir Cuma akşamı oğlanın beş-altı yakın akrabası toplanıp gelir. İçki olmayan bir sofra açılır. Genel tanışma ve sohbetle beraber o toplantıda nişan günü tayin edilir.

 4. Gelin görmeye getme: Şerbetten sonra, düğün gününe kadar her haftanın cuma akşamı oğlanın anası ve babası gelini görmeye giderler.

5. Nişan değişme-urba götürme: Nişan değişmek gerçekten de değiş tokuş şeklinde geçer. Oğlan tarafı kız için aldıklarını kız tarafına, kız tarafı oğlana aldıklarını oğlan tarafına verirler. Nişan merasimi küçük bir düğün gibi geçer. Davul zurna çalınır, büyük sofra açılır. Nişandan sonra geline elbise götürmek merasimine urba götürmek denir.

6. Kesim kesme: Nişanlandıktan sonra bir cuma akşamı, oğlan tarafı, kız evine düğün gününü tayin etmeye anıxlamaya ve düğün şartlarını kesmeye gelmesine kesim kesme denir. Düğün şartları başlık ve düğün masrafları olmak üzere iki kısımdan oluşur.

7. Davet: Düğünden bir iki hafta önce, teklifa denilen davetçi, köy ahalisini düğüne davet eder. Davetli olan herkes evden bu kişiye belirli bir bahşiş verirler ve düğünün hayırlı olmasını dilerler.

 8. Qına yaxma: Kına yakmak için oğlan tarafından birkaç kadın, kız evine gelir. Kendileriyle düğün için kına ve birtakım hediyeler getirirler. Merasim, mani ve türkülerle süslenir.

 9. Meslehet aşi: Düğünden bir gün önce akşamüstü akrabalar meslehet aşına toplanırlar. Meslehet aşı hem oğlan hem de kız evinde icra edilir.

 10. Gelin çıxarma ve getürme: Meslehet aşının ertesi günü düğün şenliği başlar. Gündüz gelip gidenlere yemek verilir. İkindi olmadan, öğle zamanı kız evine davul-zurna ile gidilir ve gelin alındıktan sonra düğün yapılır.

* Ahıskalılar şöyle anlatırlar: “Bir gelin başıni yaxanmiş de daraneyirmiş. Birden içeri qayni girmiş. Neki qayni gelini başi açux gördi diye gelin Allah’a yavralmiş ki, Allah’ım ne olur beni bir quş et, qaynım saçımi gördi. Allah da onun sesini duyiyer, dilegini qabul ediyer! Gelin quş olup uçiyer! Aşindi gene o quş vardur. Hep emzüremedigi çocuğuna sesleneyir: Yusuf, Yusuf gel seni emdüreyim/Yusuf, Yusuf gel seni emdüreyim.

 

 Ninni

 Küknarın dali qurusun,

Dibine balta vurulsun,

Benim balam onda qurunsun

 Nenni de balam nenni.

 

 

 

 

Maniler

 Ağlarım ağlar kimi,

Derdim var dağlar kimi,

 Sürüldüm sürgün oldum,

Verana bağlar kimi.

Gögde gögerçin ağlar,

Havada laçin ağlar,

 Vatan yadıma düşende

Başımda saçim ağlar.

 

 

∗ Bu yazı, TÜBİTAK tarafından düzenlenen bir proje yarışması çerçevesinde hazırlanan ve “Kafkasların uyuyan sorunu: Sürgünlerin gölgesinde kalan Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüş sürecinde yaşadıkları siyasî, sosyal ve ekonomik sorunların Türkiye’deki yansıması ve Antalya’daki Ahıskalıların bu sürece katkısı” başlığını taşıyan çalışmadan alınmıştır. Beyza CAN-Hilal Gökçe KAHRİMAN

Bizim AHISKA 30 Bahar 2014