ÖLÜM TRENİ

      Sürgünde 73. Yıl…

    Stalin emrindeki Sovyetler Birliği Cumhuriyeti’nin Ahıska bölgesinde yer alan ve Ahıskalı Türkler olarak anılan bir toplumun nasıl ölüme doğru yola çıkartıldıklarından bahsedeceğim. Anavatanlarından zorla koparılır ve Orta Asya’ya sürülmek üzere yola çıkarılırlar…

Ve sene 1944…

  14 Kasım’ı, 15 Kasım’a bağlayan gece Sovyet askerleri aynı anda günlerdir kuşatmış olduğu, giriş çıkışları yasakladığı Ahıska’nın 220 köyünü basıp köyün ileri gelenlerini bir harman yerinde topluyor. Gecenin ayazında keskin bir tavırla   “ Burayı Almanlar işgal edecekler, sizleri daha güvenli bir yere götüreceğiz. Kısa sürede geri döneceksiniz yanınıza hiçbir şey almayın” diyerek kandırıyorlar. Ve hayvan taşınan yük vagonlarına doldurularak 30 gün sürecek olan bu kanlı yolculuğa çıkartılıyorlar. Her vagonda 200 kişi olmak üzere toplamda 70 ila 80 bin civarında ki Ahıskalı Türk kara kışta ölüm trenine dönen bir yolculuğa çıkartıldı.  Hastalık, açlık ve havasızlık sebebiyle çoğu yaşlı ve çocuk olmak üzere 20 bine yakın Ahıskalı o trende can verdi. Ölüler Sovyet askerleri tarafından karlı arazilere atılarak kurda kuşa yem edilmişlerdi…

Peki, kim bu Ahıskalı Türkler?

Merkezi olarak Ahıska şehrinde yaşayan bahsetmiş olduğum 1944 sürgününe kadar Gürcistan’ın Güney Batı bölgesinde yaşayan yerli bir halktır.  Bu halk çok eski Gürcü kaynaklarında Kıpçak ve Bun-Türk olarak anılmaktaydı.

Yıllar boyu Rus hükümeti tarafından acımasızca yönetilen bu halk, İkinci Dünya Savaşında da 40 bin evladını SSBC ordusuna vermek zorunda kalır. Ve geride kalan çoluk, çocuk, yaşlı, kadın Ahıska-Borcom demir yolu inşasında çalıştırılır. Nerden bilebilirlerdi bugün hunharca çalıştırıldıkları demir yolunun, yarın ilk yolcularının kendileri olacağını. Gelen ilk trenlerle hem de hayvan vagonlarıyla bu halk ölüm yolculuğuna doğru sürüklenir. Savaş sonunda çoğu sakat olarak dönen askerler için geride ne evleri ne aileleri ne de yurtları vardı artık.

Ahıskalı Türklere yapılan ilk darbe bu değil elbette ki…

Tarih onların destansı kahramanlıklarını yazdı çağlar boyunca.

“Osmanlı döneminde eyalet başkenti olan bu Türk yurdu Ahıska, 1828 Osmanlı-Rus harbinde çoluk, çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek omuz omuza Ruslara karşı kahramanca savaşırlar. Ancak ne yazık ki 1829 Edirne Antlaşması gereği Ahıska Bölgesi Ruslara savaş tazminatı olarak verilir.”

Ve yıllar boyu bu insanlar SSBC’ nin elinde acımasızca yönetildiler.

   Bu yüzden Ahıskalı Türkler Kafkasya’da yaşan sahipsiz, unutulmuş bir halktır. Onlar, yavaş yavaş ama kesin bir biçimde anıların sisli gölgeleri arasında kayboldular.

Evet, kayboldular kayboluyorlar… Kimler Bir Ahıskalı Türkün ne yaşadığı hakkında bilgi sahibi. Ya da kimler bu anlattığımı biliyor. Her milletin bir hikâyesi var evet, ama her kesin yaşadığı böylesi bir soykırım yok!

 

Veysel Veysel’in bir sözüyle noktalamak istiyorum yazımı…

“Ahıska dünyasına ait bir insanın tek bir damla gözyaşını silebilmek ümidiyle.”

 

                                                                          

Damla Balci

21 yaşındayım, Memleketim Ardahan ve bende köken olarak soy olarak Ahıska Türküyüm.