AHISKALI GENÇLERLE SÖYLEŞİ: “NASIL BİR GENÇLİK?”

 

AHGEB - Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği, çeşitli illerde okuyan Ahıskalı gençlerle akademisyen ve bürokrat Prof. Dr. Kudret Bülbül’le bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşinin ana konusu günümüz dünyasında gençlerin sahip olması gereken donanım ve özelliklerdi. Söyleşi, Prof. Dr. Kudret Bülbül’ün Küresel Çağda Nasıl Bir Gençlik? eseri etrafında geçen söyleşide, öğrencilere verdiği örnekler ve yaptığı açıklamalarla tavsiyelerde bulundu.

 

Prof. Dr. Kudret Bülbül konuşmasına “Ahıskalı Türklerin güvenilir, dürüst, çalışkan olduklarına” vurgu yaparak “bir asrı özetleyen” şu meşhur şiirle giriş yaptı:

 

“Ahıska, gül idi gitti;

Bir ehl-i dîl idi, gitti;

Söyleyin sultan Mahmud’a:

‘İstanbul kilidi gitti.’”

 

Öğrencilere “kendinizi çağın gereklerine göre yetiştirin” diye tavsiyede bulunan Bülbül, “Küresel çağda yaşıyorsak küresel çağın gereklerine uygun bir donanıma sahip olmamız gerekir. Dünya yeniden şekillenirken ülkesini ve bölgesini yakından bilen, dertleri, riskleri ve sıkıntıları yakından izleyen bir gençlik gerekir. Bunları bu yaşta takip edip ülkemiz dışında ne yaşandığı konusunda fikir sahibi olursanız ileride çözüm üretebilirsiniz” dedi.

 

“GÖÇDUD, rekabetçi ol!” şiârından bahsederek “GÖÇDUD” olarak kodladığı kısaltmanın baş harflerini açan ve bunların sırasıyla “Güvenilir”, “Öğrenmeye açık”, “Çalışkan”, “Donanımlı, Uyumlu”, “Dirayetli olma” özelliklerine temas eden Bülbül, hayatı bir anlamda “GÖÇ” etmeye benzetti. Başarının ya da dünyanın ihtiyacı olan en temel özelliklerin bu kavramlar olduğunu ifade ede


 n Bülbül; bu özelliklerin bir merdivenin basamakları gibi birbirini tamamladığını belirtti.

 

“Bilmek” eylemi üzerine misaller vererek söyleşisine devam eden Bülbül, Sokrates’in “Bir şey biliyorsam, o da hiçbir şey bilmediğimdir” ve İmâm-ı Âzam’ın “Bilmediklerimizi ayağımın altına koysaydınız başım arşa değerdi” söyleminden hareketle “Buğday başaklarına bir bakın. Dolu olanlar başını öne eğenlerdir” ifadesini hatırlatarak tevâzûya vurgu yaptı.

 

Mezun olmadan önce alanın gereklerini takip etmenin, kitap okumanın ve çalışkan olmanın önemine dikkat çeken Bülbül: “Bir başka önemli unsur ise donanımlı olmaktan geçiyor. Sadece mesleki değil, aynı zamanda kültürel donanım olarak kendinizi geliştirmeniz çok önemli. En zayıf halka ise dil donanımı. Küresel çağda dil bilmiyorsanız, küresellik tamamen bitiyor. Dil öğrenimini ders olarak değil de gündelik hayatın bir parçası olarak görmeniz gerekir. Küreselleşme aynı zamanda sivil toplum çağıdır. Öğrenci iken bir STK’da öğrenci derneklerinde aktif olmak hayatı tanımak açısından son derece önemli” diye konuştu.

 

Gerekli donanıma sahipseniz “engelsizsiniz”, ama buna rağmen korkularınıza teslim oluyorsanız “engel sizsiniz” diyen Bülbül: “Öğrenilmiş çaresizliklerin ardına saklanmayın, mazeret üretmeyin. Mutluluğun formülü, GÖÇDUD, rekabetçi ol ve hayırda yarış” diyerek sihirli kelimenin “tevekkül” olduğu vurgusuyla sözlerine son verdi.

 

Bütün bunlara ilaveten meslek seçiminin de mezun olan ve olacak gençlerimiz açısından hayati önem taşıdığından bahseden Bülbül, Konfüçyüs’ün “Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatın boyunca çalışmış olmazsın” öğretisini hatırlattı.

 

Alkışlarla sona eren söyleşinin ardından Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği başkanı Sefer Seferoğlu, Prof. Dr. Kudret Bülbül’e “isme özel kalem” hediye etti.

 

Söyleşi, gençlerin soruları, değerlendirmeleri, kitap imzası ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

 

Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği olarak kıymetli zamanlarını bizlere ayırdığı için Prof. Dr. Kudret Bülbül’e teşekkür eder, saygılar sunarız.